Paylaş
Konut Kredisi Ev Kredisi Resim Yok

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Haluk Sur, konut kiralarının "başıboş" bırakılması halinde enflasyon hedefini etkileyebileceğini kaydetti.

Sur, önümüzdeki aylarda yasalaşması beklenen mortgage sisteminin birinci ve ikinci pazar olmak üzere iki ayağı olduğunu anlattı. Birinci pazarın kredi veren kuruluş, kredi alan şahıs ve bina satıcısı arasında olduğunu anlatan Sur, ikinci etapta ise mortgage kontratının mevcut kuruluşlara devredilerek bir havuzda toplandığını, getirilerine istinaden menkulleştirme işlemleri yapıldığını aktardı. Menkulleşme işlemlerinin varlığının devreye girerek, uluslararası yatırımcıya erişebilecek olmasının beklenen bir süreç olduğunu dile getiren Sur, şunları kaydetti:

"Mortgage’ın tabiatında bu var. Daha ucuz maliyetli, düşük faizli fonların da devreye girmesi, ülkeye girmesi daha fazla kişinin bu sistemden yararlanmasının önünü açacak. İkinci piyasa kuruluşunun aracılığıyla sektöre gelecek olan para, tekrar birincil piyasaya pompalanarak kredi veren kuruluşlara dağıtılacak. Onlar da yeni kredi kullanıcılara gidecek, bu durum kendini büyüten kartopu gibi olacak."

Kiralardaki artış

Sur, konut kira bedellerindeki yükselişin Merkez Bankası’nın hedeflediği enflasyon rakamına olumsuz etki yapıp yapmayacağına ilişkin bir soru üzerine, "Başıboş bırakılır, frenlenmezse tabii ki etkileyebilir" yanıtını verdi.

Konut fiyatlarında beklenenden öte bir artış olması halinde, bunun kira fiyatlarına yansıyacağını ve enflasyonist baskı oluşturacağı uyarısını yapan Sur, "Ama böyle bir şey ümit etmeyiz" dedi.

Konut fiyatlarının arz ve talebe bağlı olduğunun altını çizen Sur, dünyada üzerinde köpük olduğu iddia edilen pazarlarda gayrimenkul fiyatlarının gerilediğini, fiyatların hızlı düşmesinin de mortgage sektöründeki kredilerin geri dönüş sürecini zorlaştırdığını ifade etti.

Türkiye için böyle bir risk olmadığını aktaran Sur, "Çünkü ülkemiz değer zincirinin en alt noktasında bulunuyor. Türkiye’de fiyatlar böyle kalmayacak, zaman içinde artacak, yabancılar geldikçe, yeni talep ortaya çıktıkça, nüfus artışı ve göç devam ettikçe…" diye konuştu.

Fiyatların artabileceğini, ancak bunun makul, öngörülebilir ölçüde olacağını dile getiren Sur, "2005 yılı gibi olmaz. Geçen yıl kriz sonrası patlama seviyesindeydi. Önümüzdeki dönem fiyatlar artar, ama o oranlarda değil, enflasyona paralel veya biraz üzerinde olabilir. Rahatsız edici boyutlarda şok iniş çıkışlar olmaz" görüşünü dile getirdi.
İstanbul, batıya doğru gidecek

İstanbul’un doğu-batı ekseninde büyüyen bir şehir olduğunu kaydeden Sur, kentin, kuzeyinin Karadeniz ve orman alanları, güneyinin Marmara Denizi ile çevrili olduğunu, sadece eski şehir merkezinde kentsel dönüşüm projeleri çerçevesinde projelerin ortaya çıkabileceğini anlattı.

Kentin doğu aksında Riva, Akfırat ve Kurtköy’ün çok önemli gelişme merkezleri olacağına dikkat çeken Sur, şöyle devam etti: "İstanbul’un gelişimi batıya doğru gitmek zorunda. Önümüzdeki 20 yıl içinde nüfusunun 18 milyonlara dayanacağını düşünürsek ve kentleşme sürecinde kırsal kesimden alınan göçlerin en fazla payı İstanbul’un alacağı öngörüsünde bulunulursa, o zaman da Avrupa yakasında, Büyükçekmece, Çatalca ve Silivri arasında kalan alan potansiyel gelişme merkezleridir."

CEVAP VER

Yorumunuzu yazınız.
Lütfen buraya adınızı yazınız