Paylaş
Konut Kredisi Ev Kredisi Resim Yok

AB ülkelerinden son 8 ayda 10 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye girişi olduğunu söyleyen patronlar, iki tarafın da ilişkiyi kesintiye uğratmayacağı görüşünde.

Türkiye'nin önde gelen holdinglerin patron ve CEO'ları Avrupa Birliği (AB) ile meydana gelecek bir "tren kazası"nın ekonomiyi olumsuz etkilemeyeceği görüşünde. Türk ekonomisinin ayaklarının yere daha sağlam basar hale geldiğini belirten patronlar ve CEO'lar, holdinglerin gelecek projeksiyonlarının AB kanalından gelen uyarılardan etkilenmeyeceğini belirterek, "Yaşanacak olumsuzluklar hem yerli hem yabancı yatırımcının yüzünü güldüren ekonomik iklimde değişikliğe yol açmaz" dedi.
Avrupa Komisyonu tarafından önceki gün yayınlanan 'Türkiye'ye Yönelik İlerleme Raporu ile Strateji Belgesi ve AB'nin bütünleşme kapasitesi' analizini değerlendiren işdünyasının ünlü isimleri Türkiye'den herşeye evet demesinin beklenmemesi gerektiğini vurguluyor. Raporda, Türkiye'de reformlarda yavaşlama olduğuna dikkat çekilirken, özellikle ifade özgürlüğü, kadın hakları ve azınlık haklarında iyileştirmeler istendi. Komisyon ayrıca, limanların Güney Kıbrıs'a açılmamasıyla ilgili tavsiyesini ise aralık zirvesinde önce yapma kararı aldı. Türkiye ile AB arasında ekonomik ilişkilerin çok geliştiğini geçen yıl 25 AB ülkesinden gelen yabancı sermayenin 10 milyar dolara yaklaştığını vurgulayan işadamları, her iki tarafında bu ilişkiyi sürdüreceği görüşünde. AB ile bir yol kazası olması halinde ise ekonominin daha az etkileneceği de herkesin ortak görüşü.
Ekonominin önemli isimlerinin geleceğe ilişkin yorumları şöyle: Sabancı Holding CEO'su Ahmet Cemal Dördüncü:"Ekonomi sağlam hale geldi"Yayınlanan rapor sadece bir ara rapor. AB sürecinde nelerin yapılıp nelerin yapılmadığını gösteren bir statü raporu. Başka da bir yaptırımı olmayan bir şey ve kimse için çok büyük bir sürpriz olmadı. AB bize neleri yaptığımızı ve neleri yapmadığımızı soruyor, fazla da büyütmemek lazım diye düşünüyorum. Faiz, borsa ve döviz kurunu etkilemez diye tahmin ediyorum. Birkaç yıl önce olsa ekonomi daha fazla tepki verirdi ama bu bizim artık ekonomimizin ne kadar sağlam hale geldiğini gösteriyor. Biz Sabancı Holding olarak AB'ye 1990 senesinde Gümrük Birliği ile girdik. Sonuç olarak bizim grubumuz ihracat yapan şirketlerden oluşuyor. Bu nedenle AB ile ilgili kararlardan etkileneceğimizi düşünmüyorum ama Türkiye ekonomisine çok fazla katkısı olacak bir fonksiyondur.  Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan:"Ekonominin oyuncuları artık soğukkanlı"Raporun ekonomiyi etkilememesi gerekir. Bunu biraz içimize sindirmemiz lazım. Bu uzun, ince ve meşakkatli bir yol. Bu nedenle ekonomiye olan etkilerini çıkarıp müzakerelere odaklanmalıyız. AB, İspanya'yı da Portekiz'i de bünyesine alırken aynı koşulları ileri sürmüştü. Ancak AB'nin KKTC konusunda uyguladığı ve diğer bütün ülkelere uyguladığı kısıtlamaların kaldırılması gerekiyor. Bu süreçte sabırlı olmak şart. AB'ye üyelik sürecinin inişli çıkışlı olmasına alışmalıyız. Türkiye ekonomisi çok farklı bir yapıya bürünüyor, güçleniyor ve kırılganlığı azalıyor. Batıya açılmış, global bir yapıya ulaşmış bir ekonominin oyuncuları artık çok daha soğukkanlı bir yapıya sahip. Belki faizler çıkabilir, borsada ufak tefek oynama yaşanabilir ancak ekonomiyi zora sokacak bir gelişme yaşanmayacaktır. Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın:"Siyaset ekonomiden elini çekti, tedirginliğimizi attık"AB Komisyonu tarafından açıklanan bu raporda yer alan maddelere hükümet daha önce de vakıf olmuştu, imzalanan anlaşmaların içeriği çok önemlidir. Türkiye bu talepleri yerine getirmesi gerektiğini zaten biliyordu. Bu nedenle ekonominin olumsuz etkileneceğini sanmıyorum. Türkiye'de devamlı bir pozitif gidişat söz konusu. Devletin ekonomide payı azalıyor ve devlet giderek  özelleştirmelere daha fazla önem veriyor. Bu gidişat sürdükçe pozitif yaklaşımımız da artacaktır. Ayrıca siyasi etkileşimler de ekonominin üzerinden ellerini çekecektir, böylece her karar açıklandığında ekonomide kötü bir şey olur mu şeklinde tedirginlikler yaşamaktan kurtulacağımıza inanıyorum. Akkök Holding CEO'su Mehmet Ali Berkman:"Yığınakta yapılan hatalar nedeniyle savaşı kaybetmeyelim"Ekonomi zaten rapor ile ilgili tüm beklentileri çok daha önce satın almıştı, bu nedenle ekonomi etkilenmeyecektir. Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı var. Türkiye'nin de yer alacağı en tabii birlik AB'dir. Ancak bu demek değil ki her şeye evet diyeceğiz. Nereye kadar "evet" diyeceğimizi artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Onun ötesinde nelere "evet" demeyeceğimizi onlar da biliyorlar. Dolayısıyla eninde sonunda bu birliktelik olacak yeter ki biz ekonomik değişiklikleri yapalım. Yığınakta yapılan hatalar dolayısıyla savaş kaybetme gibi bir durum oluyor. Yığınakta daha önceki yıllarda hatalar yapıldı şimdi onu telafi etmekte zorlanıyoruz. Holding olarak olaylara çok kısa vadeyle bakmıyoruz. Ben gelecek için iyimserim. Borusan Holding CEO'su Agah Uğur:"AB sağduyu göstermezse ekonomi rahatsızlanabilir"Sağduyunun her iki taraf için de Avrupa'nın politik liderlerinin teknik rapor ile ilgili görüşlerinin Türkiye'deki sürekliliğin devam etmesini bloke edecek bir hale getirmeyeceğine inanıyorum. Raporda yer alan ifadeleri çok yadırgamadım. 301'inci maddenin kaldırılması konusundaki uyarının Türkiye'nin önünü açacağına inanıyorum. Ancak bu taleplerin aralık sonuna kadar gerçekleşme ihtimalini çok düşük görüyorum. Sağduyuyu daha çok göstermesi gereken taraf AB olacak. Ancak bu sağduyunun olmayacağı anlaşılırsa ekonominin ufak bir rahatsızlık geçirebileceğini düşünüyorum. Tabii ki mayısta yaşadığımız gibi olmaz ama bunu fırsat bilen yatırımcılar, bunu özellikle kötü haber olarak algılayıp ve algılatıp fırsat bilip bir hareket başlatabilirler. O da ekonomideki kalıcılığı ve sürekliliği olumsuz etkiler.  Petrol Ofisi Genel Müdürü Jan Nahum:"Rapor çözümün güvencesini veriyor"

Bence bu rapordaki satırların altında Türkiye'ninin onlar için önemli olduğunun öncelik taşıdığı algısı var. Raporda yer alan ifadelerin yatırımcıya ilişkin negatif bir sinyal verdiğini düşünmüyorum, tersine çözümün güvencesini veriyor. Ekonomide kısa dönemli tedirginlik yaratmaz. Aralık ayına kadar çözüm bir adım ileriye atılıyor, zaten çözüm kolay olsaydı bugüne kadar çözülürdü. Türkiye ekonomisi krizlerin üstesinden gelmeyi başarmış bir ülke. Her geçen gün biraz daha fazla yapısallaşıyor ve boyutları büyüyor. Bir takım çalkantılardan daha az etkileniyor. AB sürecinin hiçbir zaman kolay olmayacağını, iniş çıkışlar olabileceğini biliyorduk. Konu konu ilerledikçe başka pürüzler de çıkacak. Böyle bir yolculuk için cesur ve akılcı olmak lazım.  Alınan şeyler olduğu kadar verilecek şeyler olacağının da bilincine varmak şart.

HABER – GÜLFEM VARLIK – REFERANS

CEVAP VER

Yorumunuzu yazınız.
Lütfen buraya adınızı yazınız