Paylaş
Konut Kredisi Ev Kredisi Resim Yok
2004-2005 yılında Türkiye’de lüks konutlara olan talepte patlama yaşandı. 2006 ortasına kadar bu talebin devam edeceğini belirten uzmanlar, sıranın artık orta ve ucuz konutlara geldiğini söylüyor.Türkiye’de 2003 ortasından bu yana konutun lokomotifliğinde başlayan emlak fiyatlarındaki tırmanış tüm hızıyla sürüyor. Tabii bu yükseliş her konut ve her emlak enstrümanı için geçerli değil. Bütün olarak baktığımızda, geçen 30 ayda banka kredisine uygun olan konutlarda ortalama yüzde 400’den fazla olan yükseliş, krediye uygun olmayan, tapu ve imar-iskân sorunlu konutlarda yüzde 50’lerde. Bunun en iyi örneği İstanbul Sarıyer’de. Semtte merkezde krediye uygun olmayan konutların fiyatı ortalama yüzde 50 yükselirken, Sarıyer sırtlarda bulunan sitelerdeki yükseliş neredeyse yüzde 500’ü geçmiş durumda. Bu sitelerde satılık konut bulmak neredeyse imkânsız.

2004 ve 2005 hem İstanbul’da hem de Türkiye’de lüks konuta olan talebin patladığı dönem olarak tarihe geçti. Bu trendin eldeki stoklar ve yeni başlayan projelerle birlikte 2006 ortalarına kadar sürmesi bekleniyor. Ama 2006’nın ilk yarısında orta ve alt gelir grubu için projeler inşa edilmeye başlanacak. Bunun iki önemli ipucu var. Bunlardan ilki, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa İstanbul’da 40 bin konut yapacak olması. İkincisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin konut şirketi KİPTAŞ’ın 30 bin konut inşaatına hazırlanması. Bu iki kurum lokomotifliğinde özel sektör de orta ve alt gelire hitap eden konutlara yönelecek.
‘Yabancıya izin fiyatlara yansır’
2006’ya damgasını vuracak önemli bir başka olay ise kentsel dönüşüm projelerinin gündeme gelecek olması. Bunun gerçekleştirilmesi noktasında İstanbul başta olmak üzere büyük kentlerde önemli adımlar atılacak. İstanbul’da kentsel dönüşüm projelerinin uygulanacağı ilçeler arasında Zeytinburnu ve Küçükçekmece ilk sırada yer alıyor. Küçükçekmece’de, ‘küçük çaplı’ da olsa bir kentsel dönüşüm var. Ama istenilen boyutta değil.
Bu arada Türkiye’de 2006’nın haziran ayında yasal süreç dolayısıyla kesintiye uğrayan özellikle Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin emeklilerinin ev edinme süreci, gerekli yasaların çıkarılmasıyla birlikte önümüzdeki yıl hızlanacak. Bu noktada Antalya ile Çanakkale arasında kalan sahil şerinde hem araziler hem de yabancılara yönelik yapılan evler büyük prim vaat ediyor.
Bunlara ilave olarak AB ve ABD kökenli inşaat, finans ve gayrimenkul şirketlerinin emlak satın almak için yaptıkları görüşmeler de tüm hızıyla devam ediyor. Şimdilik ‘görüşme’ aşamasındaki bu fonların yakında Türkiye’de para kazanacakları projeleri hayata geçirecek. Bir örnek vermek gerekirse, AB kökenli MDC Grubu’nun Ankara’da temelini attığı 200 bin metrekare inşaat alanlı alışveriş merkezi gösterilebilir. 150 milyon avroya mal olacak bu alışveriş merkezi iki yıldan daha kısa sürede tamamlanacak.

Bunun gibi Türkiye’de uygun fırsatları bulduğunda gelmeye hazır olan gayrimenkul fonlarının kasasındaki paranın ise 250 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.

Türkiye’de gayrimenkulün 2006’da kazandırabilmesi için iki önemli şart bulunduğu belirtiliyor. Öncelikle siyasi istikrarın korunması gerektiğini belirten uzmanlar, ‘Eğer ekonomik istikrar da sürdürülürse gayrimenkul trendini koruyacak’ yorumu yaptı. Bu arada ekonomideki olumlu gidişatın korunması durumunda bankaların kullandırdıkları konut kredilerinin 2006’da ortalama aylık 0.80’e inmesi kullandırılan kredi turarının 20 milyar doları aşması bekleniyor.

Gayrimenkulün fiyatı ucuz mu?
Alınacak gayrimenkulün ‘ucuz mu ,yoksa pahalı mı’ olduğunu anlamanın birçok yolu var. Eğer satın alacağınız gayrimenkul konut, ofis veya dükkân ise iş çok kolay. Eğer arsa ise o zaman işiniz bir hayli zor. O zaman arsanın toplam inşaat izni, taban oturumu ve kaç kata izin verildiği gibi detayları öğrenmeniz gerekir.

Buradan hareketle fiyatı hakkında bilgi edinirsiniz. Ayrıca civarda satılan arsaların fiyatını kendiniz için bir değer olarak belirleyebilirsiniz. Emlak satın alırken bir ekspere vereceğiniz paraya bir de emlakçıya vereceğiniz komisyona ise sakın acımayın.

Konut fiyatı kiranın 120 katı ise ideal
Bunun dışında konut alırken, size çok yararlı olacak birkaç kıstas da var. İyi bir yatırım yapmak istiyorsanız, kirasının 120 katını aşan fiyattan konut almayın. Bunu nasıl hesaplarsınız? Bir ev satın alacak olduğunuzda, emlakçıya buranın kiraya verilirse aylık getirisinin ne olacağını sorun. Söylediği rakamı 120 ile çarpın. 120 ayda kendini finanse edebilen ev, iyi bir yatırımdır. Satın alacağınız evin fiyatı 120 ayı geçiyorsa düşünmekte fayda var. Hele 240 ayı geçiyorsa, uzmanlara piyasanın yönüne ilişkin ne söylerse söylesin, çok temkinli olmanın zamanı gelmiş demektir.
Gayrimenkulde döneme dikkat
Gayrimenkule yatırım yapmak isteyenler için uzmanların yatırımın zamanlamasına ilişkin basit bir önerisi var: ‘Önce piyasanın durumunu öğrenin’. Gayrimenkul pazarının döngüsel dönemleri olduğuna işaret eden uzmanlar, dört ayrı dönemini şöyle özetliyor:

1) Pazarda travma dönemi; gayrimenkule yatırım yapmak isteyenlerin en az seviyede olduğu dönemdir. Alternatif yatırım araçlarında getirinin yüksek olmasına bağlı olarak gayrimenkul talep görmez. Fiyatlar taban seviyede dolaşır. Konut ve işyeri fiyatları ortalama beş yıllık kira getirisine kadar geriler. Uzmanlara göre bu dönem emlak almak için en iyi dönem.
 
2) Talebin arttığı dönem; makroekonomik şartlardaki iyileşmeye paralel oluşur. Gayrimenkule talep artar, bu fiyatta yükselişe neden olur. Konut ve işyeri fiyatları ortalama 10 yıllık getirisinden satılmaya başlanır. Uzmanlara göre emlak almak için hâlâ uygun fırsatlar vardır. Fakat iyi araştırılmalıdır.

3) Fiyatların tavan yaptığı dönem; artan talep karşılanamaz. Belirli bir noktadan sonra, yapım aşamasındaki binalar, henüz temeli atılmamış konut ve işyerleri proje aşamasında satılmaya başlar. Konut ve işyerleri, ortalama 15 yıllık hatta 20 yıllık kira getirisine kadar çıkar. Fiyatların son dönemde artmış olması gelecekte de artacağının göstergesidir. Uzmanlara göre bu dönemde gayrimenkule kesinlikle para yatırılmaması gerekir.

4) Arzın arttığı, talebin düştüğü dönem; birbiri ardına hayata geçen projeler sayesinde arz talebi karşılar hale gelir. Fiyatlar sert olmasa da gerilemeye başlar. Gayrimenkul ihtiyaçları ertelenir. Bu dönemi, düzeltme hareketi olarak değerlendiren uzmanlar, bu dönemde gayrimenkul alımı için fırsatların doğacağını, ancak daha düşük fiyatların beklenmesi gerektiğini söylüyor.

Ev değil, çevreyi al
Gayrimenkulün özelliğinin yanı sıra çevresinde yapılacak olan metro, köprü gibi ulaşım olanakları eğlence, hatta hastane fiyatı yükseltiyor

Emlak fiyatlarında makro yükselme ve düşmenin yanı sıra bölgelerin beklentisi de fiyatların oluşumunda etkili oluyor. Bu arada bir bölgede emlak fiyatlarının yükseleceğini anlamanın da birçok basit yolu var. Özellikle ulaşım ve altyapı yatırımları, eğlence ve alışveriş kompleksi inşaatlarının yapılacak olması o bölgenin emlak fiyatlarının yükseleceğinin en önemli göstergesi. Yapılan her sosyal ve kamusal donatı emlak fiyatlarına olumlu etki yapar. Metronun gelmesi de aynı şekilde. Bunun en iyi örneği ise Ankara. Ankara’da metronun gittiği hatta gideceği her bölgede ciddi primler oluştuğu görüldü. İstanbul’da ise büyükşehir belediyesinin mevcut ağı 5-10 katına çıkarmak gibi bir hedefi bulunuyor. Bu projeler hayata geçirildiğinde ise etrafındaki gayrimenkullerin değerinin önemli oranda artması bekleniyor.
Hapishane ve mezarlıktan uzak durun
Türkiyedeki genel duruma bakıldığında ise her büyük kentte yapımı devam eden onlarca proje görülüyor. Bu projelerin ise çevresindeki gayrimenkullere değer katması bekleniyor. Emlak almayı düşünenlerin öncelikle bu projelere dikkat çetmesi gerektiğini belirten uzmanlar, bu arada hapishane ve mezarlık yapılacak arsaların etrafından da uzak durmalarını öneriyor. Çünkü hapishane ve mezarlıkların etrafındaki arsa, ev ve dükkânlara olan talebi azaltığı belirtiliyor. Buna karşın kaymakamlık, valilik, adliye, okul ve üniversite inşaatlarının ise yakından takip edilmesi öneriliyor. Özellikle Anadolu kentlerinde kampüsler etrafındaki gayrimenkullerde domino etkisi yaratıyor. Başlangıçta kentin dışına yapılan kampüslerin etrafındaki yapılaşma kısa sürede tamamlanıyor. Ardından kente doğru gelişme yaşanıyor. Diğer taraftan da kent, kampüse doğru gelişiyor.

Ayrıca kent ile kampüs arasındaki alana genellikle en prestijli projelerin inşa edildiği belirtiliyor. İstanbul için köprü projeleri de büyük önem taşıyor. Yeni köprü projelerinin devreye girmesi durumunda o bölgedeki arazi, ev ve işyerlerinin ciddi primler yapması beklenmeli.

HABER – RADİKAL
KAYNAK – TEBERNÜŞ KİREÇÇİ

CEVAP VER

Yorumunuzu yazınız.
Lütfen buraya adınızı yazınız