Paylaş
TOKİ Başkanı Başdanışmanı Levent AKÇAYTOKİ Bu yıl 153.000 konut üreterek 600.000 kişinin direkt ya da dolaylı isti,hdamını sağlıyor. 153.000 konut demek, Bolu ilindeki konutların 6 katı kadar konut demek. 153.000 konutun tüm malzemelerinin % 90’ı da yerli. İşin ekonomik büyüklüğü 6,5 Milyon Yeni Türk Lirası. TOKİ Başkanlık Başdanışmanı Levent AKÇAY bu pazar SABAH Gazetesi‘nde Şelale KADAK’ın "Misafir Odası"ndaydı.


TOKİ projelerinin mimarı Danışman Akçay: İnşa edilen her daire 4.5 kişiye iş imkânı sağlıyor.
TOKİ Başkanı’nın Başdanışmanı Levent Akçay, Türkiye’nin dev bir şantiyeye dönüştüğünü söyledi ve anlattı: "Bu yıl 153 bin konut yapıyoruz. Bu 6 tane Bolu demek. 600 bin kişinin istihdamını sağlıyoruz. Şu anda inşaatlarda 750 kule vinç çalışıyor, 8 milyon metreküp beton, 520 bin ton demir kullanılıyor…"

Bir daire 4.5 kişiye iş verdi
Yakında inşaatlarda çalışacak vinç kule bulunamazsa sakın şaşırmayın! Türkiye koca bir şantiyeye dönüştü. Büyüme rakamını bile zıplatan inşaat sektörünün lider ismi TOKİ’nin projeleri tam 600 bin kişiye iş verdi.

Türkiye’nin yıllık konut ihtiyacı 600 bin. DİE ve DPT verilerine göre ülkenin acil konut ihtiyacı ise toplam 2.5 milyon adet. Biliyorsunuz bu yıl açıklanan büyüme rakamlarında en büyük bombayı hep inşaat sektörü patlatıyor. Bir bakıma, Türkiye inşaat sektörünün üzerinden büyüyor. İşin bir de tarihsel boyutu var.

Gelişmiş da gelişmekte olan ne kadar ülke varsa hepsi ekonomik kriz yaşadığı günlerin üstesinden hep bir konut hamlesiyle çıkmış. Yani inşaat kriz derdine en güzel ilaç. Türkiye inşaat sektöründe yaşanan canlılığı sanırım en çok, 1983 yılında kurulan Toplu Konut İdaresi’ne (TOKİ) borçlu. TOKİ, acil konut ihtiyacının en fazla yüzde 10’nunu üretmek amacıyla yola çıkmış bir kurum. Alt gelir grubuna, 1500-2 bin YTL peşin, 15 yıl ortalama 200 YTL taksitle konut üreten TOKİ, yoksulları 20 yıl vadeli 100 YTL’den başlayan taksitlerle konut yapmaya başladı bile. 2003 yılında başlattığı konut hamlesiyle özellikle bu yıl ülkeyi dev bir şantiyeye dönüştüren TOKİ 460 kişilik bir ekiple, birbiri ardına konut projeleri planlıyor ve devreye sokuyor. Peki sadece bu yıl yapılacak olan 153 bin konutun ekonomiye, istihdama ve büyümeye katkısı ne oluyor? İşte tüm bu soruları ve inşaat sektörünün içinde bulunduğu durumu anlatması için bu hafta Misafir Odası’na TOKİ Başkanı Başdanışmanı Levent Akçay geldi…

Büyüme rakamları açıklandığında şunu gördük. Büyümeyi tetikleyen inşaat sektörü olmuş…
Dünyada da bu böyle olmuş. ABD gibi Almanya gibi gelişmiş ülkelerin belirgin dönemlerde girdikleri ekonomik sıkıntılardan hep inşaat sektörünü lokomotif olarak kullanarak çıkmışlar. Size birkaç örnek vereyim. ABD’de 1929 ekonomik buhranından çıkmak için konut seferberliği başlatmış. 2. Dünya savaşı sonrası ise Almanya ve İngiltere başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesi ekonomilerini canlandırmak için aynı yönteme başvurmuş. Konut seferberliği başlatmışlar. Bunun altını çiziyorum. Çünkü inşaat sektörü çok kapsamlı, içinde bina, altyapı, sanayi tesisleri, konutlar var. Ama genelde ekonomide atağa geçmek isteyenler her zaman konut seferberliği başlatmışlar.

Türkiye Müteahhitler Birliği’nin verilerine göre inşaat sektörünün dünyadaki toplam büyüklüğü 3 trilyon dolar. Bu rakam dünyanın toplam Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın yüzde 8’i demek.

TOKİ olarak biz 1923’ten 1950’lere kadar ve 1950’den de 2000 yılına kadar olan dönemleri taradık ve şu verilere ulaştık. 1980 sonundan 1990 başına kadar inşaat sektörünün gayri safi katma değeri yüzde 7. 1995-1999 yılları arasında yüzde 5.8’e düşmüş. 2000-2001 yıllarında bu oran yüzde 4.2 olmuş. Yani 1993 ile 2003 arasındaki on yıllık dönem değerlendirildiğinde ana sektörler içinde inşaat sektörünün Türkiye’de devamlı küçüldüğü görülmüş. Biz bu kriterleri tespit ettik. Zaten TOKİ’nin manifestosu da bundan sonra ortaya çıktı. Cumhuriyet kurulduktan sonra çok plansız ve sağlıksız ve çarpık bir kentleşme ülkenin dört bir yanını sarıyor. 1950’li yıllardan sonra müteahhitlik sektörü canlanıyor biraz. Devlet eliyle konut üretimi başlıyor. Emlak Bankası ve bazı sandıklar, kooperatifler devreye giriyor. Ama enterasan bir nokta var, konut açığı devamlı büyüyor. Planlı kentleşme de bir türlü sağlanamıyor.

81 İLE GİDİYORUZ
Kuruluşumuzdan 2002 yılına kadar fon gelirlerimiz çok yüksek olmasına rağmen, 8 bölgede 43 bin 145 konut üretebildik. 1 milyon yarım kalmış konutun da kooperatiflere kredi vererek tamamlanmasını sağladık. 2003 yılı başında 58 ve 59’uncu hükümetlerin hükümet programında bu konu belirlendi. Acil Eylem Planı yapıldı ve Yerel yönetimlerle işbirliği yaparak gecekondu ve kentsel dönüşüm projeleri yapmak ve kira öder gibi taksitlerle uzun vadede vatandaşı konut sahibi yapmak bize hükümetler tarafından verildi. Biz bu talimatı aldık ve projeksiyon hazırladık. 81 ilde, 350 bin konut projesini başlattık.

Gerçekten inşaat sektörü heyecan verici bir canlanma içinde. 2005 yılının ilk çeyreğinde milli gelirdeki yüzde 5.4 büyümeye karşın, yüzde 16.5, yılın ikinci çeyreğinde ise milli gelirdeki yüzde 3.4’lük büyümeye karşın, 22. 2 büyüdü. Sektördeki büyüme sonucunda işsizlik oranı yüzde 11.7’den yüzde 9.1’e geriledi. Gerçekten biz ülke ekonomisi çok rahatlattık. İnşaat sektörü ekonominin yüzde 33’ünü harekete geçirecek güçte. Üstelik bu pozitif durum kısa dönemli bir durum değil.
 

18.12.2005

ŞELALE KADAK – SABAH

CEVAP VER

Yorumunuzu yazınız.
Lütfen buraya adınızı yazınız