Törende konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, "Milli gelir 2005 yılında 360 milyar civarına ulaştı. Milli gelirde yaşanan artışlarla birlikte artık geleceğin Türkiye’sinde, AB’ye katılmış bir Türkiye’de trilyon dolarlık bir milli gelirden söz edeceğiz" dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şener, törende yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin yıllardır değişik dönemlerden geçtiğini, iniş ve çıkışlar yaşandığını, ekonominin bir yıl tavan yaparken, ertesi yıl taban yaptığının görüldüğünü belirtti. Kasım seçimlerinden sonra hükümetin ekonomi politikasında, istikrar ve güvenin vazgeçilmez birinci önceliği olduğunu söylediklerini anımsatan Şener, "İstikrarlı, sürdürülebilir bir büyüme, yüksek enflasyonu aşağı çekmek, bütçe disiplininin, temel makro hedeflerimiz olarak belirlendi. Bunun sonucu olarak ekonomimiz bugün olumlu bir tablo sergiliyor. İstikrar ve güven ortamı sadece bazı rakamların düzelmesini sağlamaktan öte, ekonominin performansını, üretim kabiliyetini, işlem hacmini artırdı. Bu da refah seviyesinin yükselmesine yol açtı” diye konuştu.
"İlk kez 2006 yılında kamu kesimi borçlanma gereği fazla verecek"
Şener, son 4 yılda milli gelirin arttığını, enflasyonun tek haneye indiğini belirterek, ”Verilerin tutulduğu dönemden bugüne kadar kamu finans dengeleri sürekli açık verirken, kamu kesiminin borçlanma gereği dediğimiz bu açıkların milli gelire oranı yüzde 15’in üzerine çıktığı yıllar yaşanırken, ilk kez 2006 yılında kamu kesimi borçlanma gereği fazla verecektir diyoruz” şeklinde konuştu. İstikrar ve güven ortamının yabancı sermaye girişini de olumlu etkilediğini kaydeden Bakan Şener, "Önceki yıllarda doğrudan yabancı yatırımların 1 milyar doları bulmadığı bir Türkiye’de, 2005 yılında 9 milyar dolara ulaşan bir doğrudan yabancı sermaye girişi görülüyor. İstikrar ve güven ortamı sayesinde kurumsal yeni yapılar da ortaya çıkıyor. VOB da böyle bir istikrar ortamının ürünüdür. Türkiye’de güven ve istikrar olmasaydı, böyle bir kurumun hayat bulması ve ekonomiye yeni bir performans sağlayacak enstrümanları sağlaması mümkün olmazdı. Ekonominin güvenle yoluna devam edecek. Milli gelir 2005 yılında 360 milyar civarına ulaştı. Milli gelirde yaşanan artışlarla birlikte artık geleceğin Türkiye’sinde, AB’ye katılmış bir Türkiye’de trilyon dolarlık bir milli gelirden söz edeceğiz. Bu ülkede yaşayan insanların da, çağdaş dünyada yaşayan insanlar gibi yüksek refah düzeyine ulaştığını birlikte göreceğiz” diye konuştu.
Yemişci: Son günlerde kurlardan daha fazla şikayet eden bir kesim var
VOB Yönetim Kurul Başkanı Tuğrul Yemişci de yaptığı konuşmada, "Son günlerde kurlardan daha fazla şikayet eden bir kesim var. Halbuki bu borsa piyasadaki riskleri ortadan kaldırmak için, dünyada örneklerinde olduğu gibi, ülkemizde de bu görevi yapsın diye kuruldu. Fakat ihracatçılarımızın hükümete şikayete gittiğini görüyoruz. Aslında Ankara’ya değil VOB’a gelmelerini tavsiye ediyoruz. AB borsamız, İMKB’nin kuruluşunda olduğu gibi 3-4 sene fırsat verilirse, piyasamıza daha fazla derinlik sağlanmış olur” dedi. VOB Genel Müdürü Hamdi Bağcı ise, halen döviz, hisse senedi endeksi, faiz ve emtia sözleşmelerinin işlem gördüğü VOB da, altın sözleşmelerinin de birkaç hafta içinde işlem görmeye başlayacağını duyurdu. Bağcı, 1 yılda 3.7 milyar YTL üzerinde işlem hacmi gerçekleştirildiğini, bunun yüzde 69’unun döviz, yüzde 31’inin endeks sözleşmelerinden oluştuğunu söyledi.
Daha sonra kürsüye gelen Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Doğan Cansızlar da, bir nevi ”ısınma” dönemi olarak nitelediği 1 yıllık süreyi değerlendirirken, borsanın kaydettiği performansı oldukça iyi bulduğunu söyledi. VOB’un önümüzdeki yıllarda çok daha hızla gelişeceği düşüncesini dile getiren Cansızlar, reel sektöre VOB’da işlemlerini yaparak risklerini bu piyasada yönetmeleri tavsiyesinde bulundu.
KAYNAK – DÜNYA
