Diyanet Faizsiz Ekonomi Çalışmaları İstiyor

Diyanet Faizsiz Ekonomi için üzerine düşen vazifeleri yapmak istiyor. Fâizsiz Krediler gerçek mi oluyor? Fâizsiz finansmanın modelleri üzerindeki gelişmeler mütedeyyin toplumun ihtiyaçlarını ne kadar karşılayacak? Ekonominin tamamen fâizsiz olması, İslâmî iktisad sistemi uygulanması mümkün mü?

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş geçtiğimiz günlerde “Güncel Dini Meseleler İstişare Toplantısı” adı altında bir istişare topladı. İstişarenin ana konusu Fâizsiz Ekonomi Modeli oldu.

Diyanet İşleri Başkannı Ali Erbaş, İslâm İktisâdı, İslâm Ekonomisi kavramlarının konuşulmaya başlandığı ve bu eğilimin giderek yükseldiği bir dönemde, batı tarafndan geliştirilen ekonomik sistemlerin, İslâm Dünyasının ihtiyaçlarını anlama ve cevap vermede yetersiz kaldığına değindi. Diyanet İşleri Başkanı, batı kökenli bankacılık sisteminin, Müslüman âlimleri de bu alanda düşünme ve sistem geliştirmeye sevk ettiğine değindi.

Fâizsiz Finans Standartları Kurulu veya benzeri bir kurumun, toplumun bu yönde bilinçlenmesi için çalışması gerektiğine değinen Prof. Dr. Ali Erbaş, fâizsiz finansın geliştirilmesi için akademik çalışmalar yapılması yönünde tavsiyelerde bulundu.

Başkan devamla şu sözleri sarf etti:

Fâizsiz Finans Bilinci Oluşturulmalı

“Bu bağlamda yapılması düşünülen yasal düzenleme çerçevesinde kurulması planlanan ‘Fâizsiz Finans Standartları Kurulu’ veya benzeri başlıklı bir yapılanma; finans sektörünün işleyişini düzenleme ve kontrol işlevinin yanında, fâizsiz finansın neden gerekli olduğu hususunda toplumun bilinçlendirilmesi için de gayret göstermeli. Fâizsiz bir finans sektörü, ancak İslâm iktisâdı kavramıyla ifade edilen dünya görüşü ve bu yöndeki ahlaki zihniyet ile hayata geçirilebilir. Fâizin neden insanın ve toplumun hayrına olmadığı yalnızca dini açıdan değil, iktisadi açıdan makul söylemlerle anlatılmalıdır. Bununla birlikte fâizsiz finans hakkında toplum üzerinde bir bilinç oluşturulmalıdır”

Diyanet Faizsiz Ekonomi için bu şekilde bir atılımda bulundu. Vatandaşlar ise farklı tepkiler gösteriyor. Bazı kimseler bunun konuşulmaya başlanmasının önemine değiniyor. Bir kısım ise adı fâizsiz olarak anılan kuruluşlardaki işlemlerin çoğunun fâiz olduğuna değiniyor. Diyanetin öncelikle bunlara el atması gerektiğine inandığını söylüyor.