Paylaş

Mortgage Konut Kredisi Tutsat

Tutsat yasaının yürülüğe girdiği 6 Mart 2007 tarihinden önce ve sonra kredi kullananların durumu mahkemelik olmak üzere. Eski tip konut kredisi mi, tutsat mı; sizinki hangisi ?

Bankalardan 6 Mart 2007'den önce konut kredisi kullananların, 'Konut Finansmanı Kanununa' tabi olmak isteyip istememeleri konusunda, 6 Haziran'a kadar tercih yapmaları gerekiyor.

Konut kredisinde tercih sorunu 6 Mart tarihini ön plana çıkarıyor. Çünkü bankacılar yasanın bu tarihte yürürlüğe girdiği için  6 Mart'tan sonra kredi alanlara yeni koşulların uygulanması gerektiğini vurguluyorlar. 6 Mart'tan sonra kullanılan krediler eski sayılırsa erken ödemede yüzde 2'lik ceza uygulanmayacak. 

Henüz bankacılar ve bürokratlar ortak bir karar almış değil. Eğer uzlaşma olmazsa konu mahkemeye taşınabilir.

Tüketici Hakları Derneği (THD), tüketicileri “konut finansman sistemine geçmemeleri” konusunda uyarmak üzere kampanya başlatmaya hazırlanırken, bankacılar “yeni sistemin tüketici açısından daha avantajlı olduğu” görüşünde. THD Başkanı Turhan Çakar, “tutsat (mortgage)” olarak bilinen sistemi hukukçularına incelettiklerini ve 6 Marttan önce kredi kullanan tüketicilerin eski mevzuatta kalmalarının daha yararlı olduğunu belirlediklerini söyledi.

Çakar,  yaptığı açıklamada, tüketicilerin yeni sisteme geçmeleri halinde, paraları olunca kredisini erken kapatmak istemesi durumunda “yüzde 2 tutarında erken ödeme komisyonu” ödemek zorunda kalacağı, ayrıca taksitlerin ödenmemesi halinde konutun geri alınmasının söz konusu olacağına işaret etti. Yeni sistem konusunda büyük bir belirsizlik olduğunu ifade eden Çakar, “Tüketicileri yeni sisteme geçmemeleri konusunda uyarmak üzere gelecek hafta bir kampanya başlatacağız” dedi. Bazı uzmanlar ise kredilerini 6 Mart'tan bir kaç yıl önce kullananlara ve erken ödeme imkanı bulunanlara, yeni sisteme geçmemelerini öneriyor.

Tutsat - Mortgage ile neler değişecek Şekerbank bireysel bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Özciğer ise yasa ile getirilen Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) istisnası nedeniyle, yeni sistemin tüketicinin yararına olduğu görüşünü dile getirdi.

Özciğer, Konut Finansmanı Yasası ile 6 Marttan önce kredi kullanan önce kredi kullanmış ve kredisi halen aktif olan konut kredisi müşterilerine “tercih” olanağı sağlandığını belirtirken, “Biz banka olarak, tüketicinin yararına olduğu için, o tarihten itibaren kredi taksitlerinin faizinden BSMV almayı durdurduk. Ancak eski sisteme tabi olmaya devam etmek isteyen olursa, tekrar BSMV tahsil edeceğiz” dedi.

Yeni yasadan önce 10 yıl vadeli kredi kullanılmışsa, tüketicinin 10 yıl boyunca faiz üzerinden yüzde 5 BSMV ödeyeceğine işaret eden Özciğer, şöyle devam etti: “Yasa ile birlikte BSMV, ödenmemiş taksitler için sıfıra çekildi. Tüketici açısından yüzde 5 gibi ciddi bir avantaj. Mortgage Yasası çıktıktan sonra kullandırılacak kredilerde, kredinin vadesinden önce kapanması halinde erken ödeme komisyonu adı altında yüzde 2'ye kadar komisyon alınabilecek. Uygulayacakları oranı bankalar kendi belirleyecek. Geçmişte kullanılan krediler Tüketici Kanunu'na tabi, erken kapama komisyonu yok. Müşterilerin şimdi (ben tutsat yasasına tabi olmak istemiyorum) demesi, onların boşu boşuna BSMV ödemelerine neden olacak.”

Özciğer, Şekerbank'ın, önceden konut kredisi kullanan müşterilerinden BSMV almayı bıraktığını, bunlardan, kredilerini erken ödemeleri halinde erken ödeme komisyonu da alınmayacağını kaydederken, şu bilgiyi verdi:
“Kanunda (alabilirsiniz) dese de, müşteri ile imzaladığımız sözleşmede olmadığı için, biz almayacağız. Birebir imzalanmış sözleşme, geçerli sözleşmedir. O sözleşme zamanında Tüketici Kanununa tabi olduğu için, hiç bir banka o sözleşmenin içine erken ödeme komisyonu koyamaz. Şekerbank müşterilerinde, Konut Finansman Yasasına tabi olmaları halinde aleyhlerine hiç bir durum söz konusu değil. Ekstra faiz, komisyon çıkmayacak, bunun yerine BSMV kadar daha az taksit ödeyecekler.”

Faizlerin düşmesinin özellikle eski müşterilerinin yararına olacağını vurgulayan Özciğer, “Kredi faizleri yüzde 1,5'tan yüzde 1'e düşerse,  refinansman ile eski krediyi kapatırsınız. Eski sözleşmeye göre erken ödeme komisyonu da ödemeyecekler. Faizlerin düşmesi, ister konut finansmanına ister tüketici yasasına tabi olsunlar, bu müşterilerin yararına” dedi.

Müşterilerine Konut Finansman Yasasına geçmeleri yönünde tavsiyede bulunduklarını belirten Özciğer, şimdiye kadar kredi kullanan 2 bin müşterilerinden sadece 2'sinin eski yasada kalmak için dilekçe verdiğini, bilgilendirmeden sonra bir müşterinin dilekçesini geri çektiğini söyledi. Konut kredisi söyleşmelerinin yeni yasaya göre revize edildiğini ifade eden Özciğer, erken ödeme komisyonunun “ancak sözleşmede yazılı olması, faiz oranının bütün yıllar boyunca aynı, sabit taksitli ve sadece YTL kredilerde” söz konusu olduğuna işaret ederken, şu anda müşterilere erişim aracı olarak fiyatlandırmada olumsuz etkisi olup olmadığını değerlendirdiklerini, sözleşmelere koymadıklarını kaydetti.

Konut finansman sistemine iliştin ikincil mevzuatın çıkarılmamış olmasının tüketici açısından bir sorun oluşturmadığını vurgulayan Özciğer, şöyle konuştu: “Tüketiciyi doğrudan ilgilendirmiyor. Bu düzenlemeler tamamlanırsa, konut finansmanı yapan kuruluşlar, konut kredileri için teminat olarak aldığı ipotekleri teminat göstererek düşük faizli kaynak bulabilecek. Böylece konut kredilerinin faizi aşağı çekilebilecek. Tüketiciye şu anda yansıyan bir şey değil. Düzenlemeler yerleştikten sonra, faizlerin etkisi ancak o zaman çıkar.”

Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Özciğer, siyasi gelişmelerin konut kredilerine ve piyasasına etkisi konusundaki soru üzerine de “kredilerde, bölgesel ve dönemsel olarak bir durulma  olduğunu” söyledi. Özciğer, şu değerlendirmede bulundu: “İstanbul'da bazı bölgelerde durgunluk var, bazı yerler canlı. Tüketiciler yanlış beklentiye sokulabiliyor. 3 ay sonra faizler düşecekmiş gibi beklenti içinde olabiliyor. Halen konut kredisi faizimiz 1,54. Yerli ve yabancı piyasadaki gelişmeler nedeniyle negatif veya olumsuz bir duyguya sahip değiliz. İzlenebilir bir risk olduğunu, yönetilebilir bir seçim ekonomisi, düzeni olduğunu düşünüyoruz. Olumsuz düşünmüyoruz. Faizlerin yukarı gideceğine ilişkin bir beklentimiz yok. Mevcut duruma (yönetilebilir ve öngörülebir bir durum) diyoruz, kriz demiyoruz.”

HABER – HÜRRİYET

CEVAP VER

Yorumunuzu yazınız.
Lütfen buraya adınızı yazınız