Paylaş
Konut Kredisi Ev Kredisi Resim Yok

İki yıldır konuşulan ama bir türlü hayata geçirilemeyen mortgage sistemi, inşaat sektörüne en az 750 milyar dolarlık iş hacmi yaratacak.

Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları Derneği (GYODER) Başkanı Haluk Sur, sistemin sadece bir finansal model değil, aynı zamanda kentsel dönüşüm aracı olacağını söyledi. İnsanların alım gücü yükseldikçe deprem riskinden uzaklaşmak ve güvenli binalarda yaşamak isteyeceğini belirten Sur, böylece kentlerin silueti değişirken, daha modern yerleşim alanlarının doğacağını açıkladı.

Türkiye’de deprem riski altında bulunan ve yıpranmış konutların yenilenmesi ile inşaat sektöründe 750 milyar dolar ila 1 trilyon dolar, makroekonomide ise 2-2.5 trilyon dolar seviyesinde iş hacmi yaratılacağını belirten Sur sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye genelinde 17.5 milyona yakın konut stoku var. Bu stokun 10 milyon adedinin yenilenmesi gerekiyor. Sadece İstanbul’da yenilenecek konut sayısı bile 2 milyon. Orta gelir düzeyine hitap eden bir konutun ortalama satış fiyatını 100 bin YTL yani 75 bin dolar kabul etseniz, hesap ortaya çıkıyor. 240 sektörü etkileyen inşaat sektörünün çarpan etkisi DPT tarafından 2.54 açıklandığına göre ortaya en az 2 trilyon dolarlık bir konut değeri çıkıyor. Bu hacmin üçte biri makroekonomide kalsa gayri safi yurtiçi hasıla 1 trilyon dolara erişir ki bu da ekonomide Avrupa Birliği standartlarına yaklaşmak demektir” dedi.
 100 milyar dolar dış kaynak gelebilir Bu düzeydeki bir iş hacmini, Türkiye’nin kendi iç kaynakları ve bankacılık sektörünün büyüklüğü ile döndürmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Sur, mortgage ile önümüzdeki 8-10 yılda 100 milyar dolar dış kaynağın Türkiye'ye girebileceğini belirtiyor.

Sur, "Dış kaynak hem kentsel dönüşüm sürecini hızlandırır hem de riski azaltır” dedi. Türkiye için hayati bir öneme sahip olan sistemin iki yıl boyunca konuşulmasına rağmen hâlâ hayata geçmemesini de eleştiren Sur, şöyle devam etti: “Oyunu kurallarına göre oynamak lazım. Birinci günden uzun vadeli konut finansman fonlarının önündeki engelleri kaldırmak lazım. İki yıl sonra gelsinler, ilk iki yıl Türkiye’de konuşlanmış olan bankalar kredi versinler demek yanlış. Her şey olup bittikten sonra gelmenin onlar açısından bir anlamı var mı? Kendi iç kaynaklarınızla bunu yapamayacaksanız bazı teşvikleri vermeniz gerekiyor. 100 bin YTL’ye kadar olan kredilerde ilk evi alanların ödediği faizlerin Gelir Vergisi'nden düşülmesini istedik, yapmadılar. Oysa bu, kredi maliyetini yüzde 15-20 etkileyen bir teşvikti.” 

Bankacılar üzerine düşeni yaptı

Türk bankacılık sektörünün canlı konut talebini tek başına karşılayamayacağını belirten Sur, kredilerin mutlaka ikinci el piyasasının olması gerektiğini söyledi. Sur, "Aksi takdirde kaldırabileceklerinin üstünde risk yükleniyorlar. Bankacılık esasen üzerine düşeni fazlasıyla yaptı, bunu inkâr edemeyiz. 6-7 milyar dolardan fazla konut kredi stokunu bu sistemin taşıyamayacağı yorumları yapılmasına rağmen 2004’ün başında 100-200 milyon dolar olan konut kredisi stoku 2004 sonunda 1.8 milyar, 2005 yılında 8.7 milyar ve bugünlerde 14.5 milyar dolara çıktı. Ama gelinen noktada riskleri daha öteye taşımak istemediler ve faizlerini yeniden yükselttiler" dedi.

HABER – SELMA ŞENOL – REFERANS

CEVAP VER

Yorumunuzu yazınız.
Lütfen buraya adınızı yazınız